Yeter Ki Şehitler Olmasın Yeteneğimi Kaybetmeye Varım
Güncelleme : 15.06.2023
Yeter Ki Şehitler Olmasın Yeteneğimi Kaybetmeye Varım
Geçtiğimiz yıl “Başka” isimli albümünü müzikseverlerin beğenisine sunan Feridun Düzağaç, Kral Pop TV’den Yasin Şişman’ın sorularını yanıtladı.
15 Temmuz sürecinde yaşanan darbe girişiminde hayatını kaybeden şehitlerimiz ile ilgili konuşan Feridun Düzağaç, şehitlerimiz için duyduğu derin üzüntüyü şu sözleriyle anlattı: “Şehadet çok kutsaldır. Bütün şehitlerimiz kutsaldır. Aksi bir şey söylemek vicdansızlık olur. Hepsi kutsal, hepsi cennetlik. Ama neden yaşamak değil de ölmek? Evladını vatan sevgisi için toprağa vermiş bir annenin yanına yaklaşıp sorsan, elbette şehadetiyle gurur duyacaktır. Ama oğlunu hayatta görmek de isteyecektir. Oğlunun evlendiğini, yuva kurduğunu, ondan torun sahibi olduğunu görmek isteyecektir.”
“Masum ölümlerinin olmadığı, insanların hayatlarını yaşayabildiği birazcık normalleşmiş bir ülkede, bırakın şarkı yazmayı yeteneğimi kaybetmeye varım. Böyle bir fedakarlıktan bahsedilecekse, şu ölümlü dünyada dert değil…”
“İştahını kaybetmiş gibi hissediyorum. Normale dönelim o zaman belki yeniden yazıp yeniden söyleyeceğiz. Şu an sahne dışında “Ölü Taklidi” yapıyorum.”
İşte bu cümlelerin ayrıntısının yer aldığı dikkat çekici röportajımız…
“BAŞBAKAN FERİDUN” SLOGANIYLA KESİLDİ SÖZÜM
Zeytinli Rock Festivali’ndeyiz. Sahne performansı sergileyeceksiniz bugün. Genel anlamda festivali nasıl değerlendiriyorsunuz?
Güzel bir festival, Duman’ı izledim. Gençler inanılmaz. Çok güzel. Ama şu da var her gün hemen hemen şehit haberleri geliyor. Şarkı söylemek için uygun zamanlardan geçmiyoruz. Geçen sene de acı bir tesadüftür ki bu tür olayların ertesine gelmişti festival. Ben sahneden duygularımı paylaşmak istedim bu üzücü olayla ilgili. Seyircilere “Bugün buradayız ama acılar içindeyiz” demek istedim. Ancak, seyirci sözümü tamamlamama izin vermeyerek “Başbakan Feridun” sloganıyla kesti. Ben seyirciden o gün şu mesajı aldım: “Şarkı söyle bize. Çünkü güzel ülkemiz maalesef bu tip olaylara maruz kaldı. Hepimiz aynı duyarlılığı gösteriyoruz. Bize şarkı söyle, bu gerçekleri acıları hatırlatma.” Ben böyle yorumladım. Biraz da kabalık da oluyor seyirciye. Bu konularda sahneden konuşunca. Sanki onlar bilmiyorlarmış gibi bu durumu. Bu duyarlılığa sahip değilmişler de biz hatırlatıyormuşuz gibi duruyor ve kabalık oluyor sahneden konuşunca.
“GÜNAH KEÇİSİ” GİBİ GÖSTERİLİYORUZ ZAMAN ZAMAN
Üzülmeden şarkı söyleyeceğimiz günler dileğimiz elbette. Siz de bu cümleyi sıklıkla dile getiriyorsunuz…
Ama şunları söylemek de lazım. Zor günler yaşıyoruz. Şarkılarımla ortak paydada buluştuğum sevgili gençler için çok kaygılanıyorum. Onların duacısıyım. Değil şarkı söylemeye nefes almaya utanacağımız acılar yaşıyoruz. Toplumun her katmanından insanlar bu hassasiyeti yaşıyor ama biz şarkı söyleyen insanlar sanki biraz daha “Günah Keçisi” gibi gösteriliyoruz zaman zaman. Ben kendi adıma, zaten insanlara şarkı yazan duygu insanı olarak ülkemizde olup bitene kayıtsız kalamayız. Umarım bu kara günler son olur. Bundan sonra, keyifle konserler verilir.
DUASINA YATILAN, DÜŞÜ KURULANDIR ŞEHADET
Bu dönemde şarkı söylemek günah olarak görülmeli mi? Bizim türkülerimiz acılardan beslenmedi mi? Ağıtlar yakılmadı mı? Neden şarkı söylemekten utanmalı?
Evet, bizim kültürümüzde acılar ve ağıt var. Geçmişten günümüze süre gelen. Ama artık değişsin. Bundan kimse zarar görmez. Mutluluk olsun. Çok yakın bir geçmişte büyük bir uçurumun kıyısından döndük. Ardından da İnsanları uzun bir sürenin ardından tek bir çatı altında toplayan bir olay yaşadık. Bu ülkeyi canını hiçe sayacak kadar seven gençler var. Hepimiz de öyleyiz. Evet, şehadet çok kutsaldır inananlar için. Duasına yatılan, düşü kurulan bir şey. Evet, bütün şehitlerimiz kutsaldır. Aksi bir şey söylemek vicdansızlık olur. Ama neden yaşamak değil de ölmek? Rahmet diliyorum. Onların varlıklarıyla bugün birbirimizle konuşabiliyoruz. Yanlış bir zaman olsa da şarkılar söyleyebiliyoruz. Hepsi kutsal, hepsi cennetlik. Ama neden yaşamak değil de ölmek olsun. Evladını vatan sevgisi için toprağa vermiş bir annenin yanına yaklaşıp sorsan, elbette şehadetiyle gurur duyacaktır. Ama oğlunu hayatta görmek de isteyecektir. Belki oğlunu konserlerde, belki de tuttuğu futbol takımının maçında görmek isteyecektir. Oğlunun evlendiğini, yuva kurduğunu, ondan torun sahibi olduğunu görmek isteyecektir. Ben şehadet ve onun kutsallığı yönündeki söyleme biraz yaşama sevinci ve yaşama hakkı katmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum.
ŞARKILARIM BENİM KARA KUTUMDUR
Şarkılarınız sizin hayatınızdan mı besleniyor, yaşanmışlıklarınız mıdır?
Evet, şarkılarım benim “Kara Kutum”. Tırnak içinde laf olsun diye şarkı yazmamaya çalışıyorum. Elbette yazdığım bazı şarkılar beli bir sayıdan sonra kendini tekrar ediyor olabilir. Bu durum da birçok söz yazarının ortak kaderidir. “Kara kutum”; kendimi çaktırmadan açık açık, aleni, çırılçıplak anlattığım, hayatımdaki kahramanların isimlerini anlattığım şarkılarım da var. Şarkılarım benim iz düşümlerimden oluşuyor. Dinleyicimle kurduğum bağın bu denli güçlü olmasını da buna yoruyorum. Sahicilik ve samimiyet duygusu olduğunu düşünüyorum.
BIRAKIN ŞARKI YAZMAYI YETENEĞİMİ KAYBETMEYE VARIM
“Başka” isimli albümünüz geçtiğimiz yıl çıktı. Tepkiler nasıl bu bir yılık süreçte?
“Başka” isimli albümün üzerinden bir yıl geçti. Sitem şikayet olarak değil ama artık Türkiye’deki müzik dinleyicisinin farklı enstrümanları var müzik dinlemek için. Buradan da bir ekonomi dönmüyor. Müzik sektöründe bir küçülmeden söz ediliyor. “Başka” isimli albümümün şarkıları çok paylaşılmıyor. Ben de bunu yapımcımdan yeni duydum ve bunun şokunu yaşıyorum. Yeni şarkılar konusunda çok iştahsızım.
Ama şunu da söylemek gerekiyor, masum ölümlerinin olmadığı, insanların hayatlarını yaşayabildiği birazcık normalleşmiş bir ülkede, bırakın şarkı yazmayı yeteneğimi kaybetmeye varım. Böyle bir fedakarlıktan bahsedilecekse, şu ölümlü dünyada dert değil. Acılar, olaylar, insanların güvenlik kaygısı konser paylaşımlarını çok zedeliyor. Güzel ülkemizin acılı günlerden bir takvimi olsa boş günü olmayacak gibi ne yazık ki… Keyfe ve eğlenceye pek de zaman kalmıyor.
ÖLÜ TAKLİDİ YAPIYORUM
Yeni şarkılar yazıyor musunuz?
Yeni şarkılar yazmıyorum şu an. Geniş zamanlı cümlelerden hep ürkmüşümdür ama biraz huzur bulmamız, mutlu olmamız lazım ki ben şarkı yazmaya yönelebileyim. Her kim, dünyanın ve ülkemizin yaşadığı konjonktürden mutsuzsa, demoralize ise, her kim iştahını kaybetmiş gibi hissediyor ise ki ben derinden öyle hissediyorum, normale dönelim o zaman belki yeniden yazıp yeniden söyleyeceğiz. Şu an sahne dışında “ölü taklidi” yapıyorum.


