Metin Hara Mehmet'in Gezegeni'ne Konuk Oldu!

Abone Ol :

Metin Hara Mehmet'in Gezegeni'ne Konuk Oldu!

Mehmet'in Gezegeni'nin konuğu Metin Hara'ydı.

Metin Hara, başlattığı İyilik Hareketi'nden, sevgilisi Adriana Lima'ya kadar bir çok konuyla ilgili açıklama yaptı.

Gezegen Mehmet;  Metin Hara şu anda karşımızda hoş geldin sevgili kardeşim...

Metin Hara;  çok teşekkürler

Gezegen Mehmet: Bir yazarı şuan ağırlamıyorum bir kardeşi dostu ağırlıyorum aynı dili konuşuyoruz,  bazen bir araya geldiğimizde heyecanlanıyoruz birbirimizin sözünü kesiyoruz çünkü...

Metin Hara; genelde büyük projeler insanların hayatına kitlesel olarak nasıl dokunabilirizin  büyük hayallerini kuruyoruz, umuyoruz önümüzde ki zamanlarda harekete geçeceğiz 

Gezegen Mehmet; Dün, Dünya Mutluluk Günü’ydü ve ‘’İyiliğin Bilim Hali’’ ve ‘’İyiliğin Hareket Hali’’ kitapların piyasaya çıktı?

Metin Hara; Öncelikle teşekkür ediyoruz... Bir buçuk senelik çok büyük bir emeğin ardından kitapların fiziksel olarak elimizde olabilmesi insanların okuyucuların tepkileri çok heyecan verici... Böyle her kitap bittikten sonra üstünden büyük bir yük kalmış oluyor. Böyle çok uzun süre emek verdiğin bir şey de umarız dinleyicilerimizin kalbine layık olur. Umarız kendilerine okuma fırsatları olur.

Gezegen Mehmet; Dün bir film izledim diyor ki, ‘’Varsam umut var’’

Metin Hara; Farklı insanların farklı yoksunlukları olabilir. Ben aslen mesleki olarak fizik tedavici olduğum için bu özel insanlarla çalışma şansı çok buldum ama bugün bir özür varsa bence bu kalbi hissedememe özürüdür. Bunun dışında ki her özür toplumsal bilinçle o kişiye gereken saygıyı göstererek aşılabilir

Gezegen Mehmet; Metin Hara insanlara neyi vermek istiyor?

Metin Hara; Herkesin kendine göre bir yaşam hikayesi var. Benim annem 5 kez kanser oluyor babam bir kez... 2’de trafik kazası var. Bir şekilde hayat insanlara bu kadar acı verdiğinde 2 yolunuz olabiliyor ya sizde insanlara acı vereceksiniz, ya da iyilik hareketlerini inşaa edeceksiniz.
Şüphesiz herkesin içinde o öfkeyle karşısındakini kıracak bir anı geliyor bunu yansıtamıyoruz ama ben yine de gönül ekseninde yaşamda yaralandıkça, yaralamanın yaralarımızı sarmadığını düşünüyorum. O nedenle bende elimden geldiğince  başka baba ve çocuklar, başka anne ve çocuklar bu acıyı çekmesin istiyorum
Ben tabi birebir insanlarla çok çalışıyorum ve hep en büyük sav şu oluyor... Benim ne kadar kötü bir hayat yaşadığımı biliyor musun?  ben diyorum ki buna karşılık çocuğun var mı?  var bi kızım diyor... O da bu dünyada mı yaşasın, ya da daha iyi bir yerde mi? Diye soruyorum. Cevabı daha iyi bir yerde oluyor... İşte o yüzden vazgeçmemelisin, yani kötülük geldiğinde iyilikten vazgeçmek gerçekçi bir yaşam değil biz şuan bu programı yaparken çocuklar kurşuna tutuluyor. Biz bu programı yaparken bir çok insan yiyecek bir şey bulamıyor. 

Gezegen Mehmet; Hayal bile edemeyeceğimiz kadar küçük şeylerin hayaliyle yaşayan insanlar var. Sen burada oturuyorsun güvendesin bunu yapamayan her an ölüm tehdidi altında olanlar var. Ağrısız acısız bir anları olmayanlar var akşam ne yiyeceğim  nerde yatacağım diyenler var.

Metin Hara; Bununla ilgili benim çok değerli yaşadığım çok böyle kalbimi dağlayan bir deneyim var.  Ben hapishanelerin içine girip orda ki kişilere de yardım etmeye çalışıyorum ve ziyaret alanına girmek değil hakikaten içeriye giriyorum. Bir girdiğimde bir tane çocuk geldi ekipten birine sarıldı ve amca sen dışarısı gibi kokuyorsun dedi. Bakın ‘’dışarısı kokmak’’ diye bir laf var.  Ben o çocuğu tanıdığımda annesi babasının katiliydi. Babası, annesinin tecavüzcüsüydü... Çok büyük bir dram var. O çocuğun bunu yaşaması dünya olarak bana göre bizim ayıbımızdır...

Gezegen Mehmet; Peki bu çocuğun iyi olma ihtimali var mı?

Metin Hara; Herkesin iyi olma ihtimali vardır.

Gezegen Mehmet; Kötü insanların ortak bir noktası var. Hepsi birer kurban olmalarıdır genellikle?

Metin Hara; Çok haklısın… çoğunlukla psikoloji bize bunu söylüyor. Bana göre bir insan yeterince sevilirse, yeterince sevmeyi öğrenme şansı olabilir. İşte o zaman onun kötü bir insan olmadığını aslında acı çeken bir insan olduğunu ve yardım çağrısında bulunan biri olduğunu görme şansımız olur.  Ne olursa olsun, ben her insandan umutluyum ve her insanın kalbinin köşesinde titreşecek bir sevgi olacağını düşünüyorum.

Gezegen Mehmet; Kötü insanların bir kurban olduğunu söyledik ama çok başarılı olan insanlarda bir kurban... Onlarda geçmişlerinde büyük tranvalar yaşamışlar, acılar çekmişler ben de onlardan bir tanesiyim... İlla başarılı olmak için bir acıklı hikayemiz mi olması gerekiyor. Acı çekmemiş bir insanın başarılı olma gibi bir şansı, ihtimali yok mu?

Metin Hara; Bence herkesin kendi hayatında kendine göre zor ve kolay mevsimler var... İlla acıklı hikaye olmasına gerek yok ama bir anlamı olması lazım... Ben şöyle söylüyorum, baktığınız da bütün bu başarılı insanların ardında acılarından veya yaşadıkları zor sürecin içerisinden çıkardıkları bir anlam var.

Gezegen Mehmet; Yani acılarımız önce bizi dibe çekiyor, sonra da silahımız mı oluyor?
 

Metin Hara; Aynen öyle... Bir tohum toprağa düştüğünde karanlığın kalbine gömülür, eğer çatlama cesaretini gösterirse güneşe doğru yolculuk başlar. O tohum güneşe kavuşmaya başladığında ikinci sınavı başlayacaktır. Rüzgar esmeye başlayacak ve o rüzgar esmeye başladıkça, kökler derine inecektir. O yüzden yaşamın her mevsimi acısı da aşkı da sıkıntısı da bana göre insan ruhuna hizmet eder

Gezegen Mehmet; ‘’İyiliğin Bilim Hali’’ ilk önce bilimsel olarak ispat ediyorsun, sonra diyorsun ki ‘’İyiliğin Harekete Hali’’ hadi harekete geç? 

Metin Hara; Şimdi ‘’İyiliğin Bilim Hali’’ beyin ile resimlendi. ‘’İyiliğin Harekete Hali’’ ise kalple. İyiliği uzakta arama, uzakta olsa bir adım at. Tabi bugün yaptığın bir hareket ile bütün küresel her şeyi değiştiremezsin ama bugün ben eve gittiğimde üç kişinin hayatını değiştirebilirim. Yapılan bir çalışmada birine manevi bir iyilik yapıldığında 72 saat içerisinde 3 kişiye bu iyiliğin dağıldığı gözlenmiş. Bizi şuan 50 bin kişi dinliyor ise sadece ufak bir iyilik yaptıklarından 150 bin kişi etkilenecek. Dünyayı değiştirmek o kadar zor değil.

Gezegen Mehmet; Dünyayı değiştirmeden önce kendimizi değiştirmemiz gerekiyor!
Metin Hara; Zaten iyiliğin her hali kitabında önce iç dünyamızı iyileştirmemiz için mikro eylemler var sonrasında dışarıyı değiştirmek için. Ufacık bir iyilik hareketi büyük kitleler tarafından benimsendiğinde o zaman dünya değişebilir. Büyük hareketlere bile gerek yok.


Gezegen Mehmet; Kara ver, denize at! Buraya ne demek istiyorsun?

Metin Hara; Kararsızlığın insanlarda daha büyük bir stres yarattığını ve karar verme mekanizmasında harekete geçmenin insanların mutluluğunu arttırdığını gösteren bir çalışma. Bir çok insan bunu yaşıyor. Bir karar verip ona emek vermek daha sonuç odaklı.

-Hayat, hata yaparak öğreniliyor

Gezegen Mehmet; tek bir amacımız var hayatta mutlu olmak. Aynaya baktığımızda utanmadığımız bir yüzümüz olsun. Başımızı yastığa koyduğumuz zaman vicdanımız rahat olsun. Vicdanlı olalım düşmanımıza bile adaletli olalım. En yakınımız haksızlık yaptığında ona haddini bildirelim, nefret ettiğimiz insan doğru söylediğinde de hakkını verelim.

Metin Hara; İnsan kalbi hassasiyetle ele alınması gereken bir şey. Okullarda hata yapan insanların, notları kırılıyor ama hayat hata yaparak öğretiyor. Her bir insanın hatası var. Herkesin hatalarından bir şey öğrenmesi ve bu hataların üzerine tekrar ayağa kalkıp daha iyi bir dünya için, daha iyi bir insan olmak için emek vermeleri gerekir.

-Haberleri, Hep sessizliğimle cevap verdim

Gezegen Mehmet; ilk defa Kral’da konuşmak istediğini söyledin. ‘’Senin samimiyetine ve Kralcıların iyi niyetine inanıyorum.’’ Dedin ve dolayısıyla burada konuşmak istediğini söyledin.

Metin Hara; Bugüne kadar benim adıma doğruyu yansıtmayan haberlerde ben hep sessizlikle cevap verdim. Şimdi senin gibi değerli gönlüne kefil olduğum insanlara kendimi anlatmak daha önemli.

-Gezi tweet’im  insani bir mesajdı!

Gezegen Mehmet; Gezi olaylarında attığın tweet ile ilgili ne diyeceksin?

Metin Hara; Öncelikle ben çapa mezunu bir insanım.  Aslen benim ilk yardım yapmam gereken durumlar var. Sanırım ikinci gündü ve Taksim’e çok yakın bir yerde seminer veriyordum ve insanların ilk yardıma ihtiyacı olduğunu görüyordum. Tabi o süreçte çok büyük bir kargaşa var. O kargaşa içerisinde polisinde, insanlarında yardıma ihtiyacı var. İlk yardım yaparken ben doğam gereği sıfatları dinlemem benim için üniforması var, temizlikçi, kadın, erkek fark etmez. Başka bir kimlik ile oradayım. İnsanlara yardım etmek için oradayım.  Orada olaylar alevlenince insanlar kendi zihin yapısında da bazı şeyleri kaçırıyorlar ve orada elimden geleni yaptım ama şu benim adıma değerli bir ders, benim mesajım politik ağırlık taşıyan bir mesaj değil. İnsani bir mesaj.

-İyilikten, nezaketten yana bir insan olarak bende bir hata yaptım.

Gezegen Mehmet; Politik bir duruş ile oraya girmedin?

Metin Hara; Tabi ki… Bugüne kadar baktığınızda benim 150’den fazla röportajım var. Benim bu konuda bir ağırlığım yok. Politik er ya da geç bir alandır. Bir kişi grubudur. İyilik bir kişi grubu olamaz. Bu açık, kapalı,sağ, sol, üst, alt bunları ayırt edemezsiniz. Orada benim politik bir ağırlığım yok. Ben ne olursa olsun iyilikten, nezaketten yana bir insan olarak bende bir hata yaptım.

Gezegen Mehmet; Gezi olaylarında herkes tencere tava çıktı. Sonrasında bu olayların bambaşka bir boyuta taşındığını gördük. İllegal örgütlerin insanları nasıl kışkırttığını gördük?

Metin Hara; ben her zaman yapım gereği vejetaryenim, ürünlere dikkat ediyorum, insana değer veriyorum. Mesela ‘’İyiliğin Bilim Hali’’ ve ‘’iyiliğin hareket Hali’’ kitaplarının gelirini Toplum Gönüllüleri Vakfı ile paylaşıyorum. Benim üslubum tarzım; öfkeden, ayrımcılıktan, nezaketsizlikten yana olamaz. Benim de hatalarım oldu. Hataları kabul etmekte de bir sıkıntı görmüyorum. Bunlar bizi büyüten şeyler.

-Biz bu gemide hep beraberiz.

Gezegen Mehmet: Yani o günlerde maçın başlangıcını gördüm ama nereye doğru gittiğini görmedim. İş başlangıcından bambaşka bir boyuta taşındı?

Metin Hara; Bizim için en önemli olanı ne olursa olsun; devletin, milletin, insanların ayrılmadan öfke dili kullanılmadan, birlikte hareket etmesi. Bakın bugün herhangi bir kesimin yaptığı her şeyin bedelini bütün Türkiye öder. Biz bu gemide hep beraberiz. Bütün renklerimiz ile beraberiz. Benim mesajım bu renklerin birinin diğerinden aşağıya tutmak olmamalı ve hiçbir zamanda öfkenin mesajı olmamalı. Mevlana’nın da çok güzel bir lafı var. Diyor ki, ‘’Kuru dua ile ağaç olmaz. Ağaç isteyen tohum da ekecek’’ diyor. O kadar güzel ki.. Bir yandan maneviyatı güçlü tutmak zorundayız, bir yandan da o maneviyata layık olmak durumundayız. Ben de bunu yapmaya çalışıyorum hayatımda.

Gezegen Mehmet:  Ben bu konuya çok girmek istemiyordum ama Adriana Lima konusu gündemde… Annemizin elini öptü mü ?

Metin Hara : Öptü…  Şöyle annem bu aralar bir tedavi görüyor ve Adriana  sanılanın  aksine çok  aileci birisi.. Hem annemi Amerika’dan arıyor sürekli  bu süreçte destek oluyor. Hem d tatbikî  ailem ile daha önce tanışmıştı, bende onun ailesine tanıştım. Bizim adımıza herşey çok keyifli..  benim adıma üzücü olan şu hakkımızda garip teoriler üretilmesi…

Gezegen Mehmet:  Şunu merak ediyorum t Türkiye’de  sürekli ayrıldılar, ayrılsınlar şeklinde duaya çıkmışlar..  Amerika’da Avrupa’da Adriana Lima hayranlarında böyle bire ayrılsınlar algısı var mı ?

Metin Hara :  : Biz böyle hiç bir haber okumadık yırt dışında yan yanalardı mutlulardı haberleri okuduk..

Gezegen Mehmet: Açık ve net söylüyorum. Türkiye’de şöyle bir algı yaratılmaya çalışılıyor.. Bu bir kurgu… Bunlar aslında aşk yaşamıyorlar. Adriana Lima,  Metin Hara’nın kitabının lansmanını yapıyor. Ama bunu neden yapıyor bir türlü bulamadılar..

Metin Hara: Aslında burada bir sürü mantık hatası var..  Çünkü benim kitabım çıkalı üç buçuk sene olmuştu. Diğeri de  bir buçuk  sene evvel çıkmıştı hangi kitabın lansmanı…? İkincisi bugün kadının hak ettiği yerde olmadığı bir toplumda yaşıyoruz. Ve.. karşımdaki insan iki çocuk annesi…  Benim kalbimde yer etmiş insanı, bir meta gibi madde gibi bir  tanıtımın  parçası  demek bana  göre çok bize yakışan bir şey değil…

Gezegen Mehmet: Peki haberdar mı tüm bu haberlerden…?

Metin Hara: Kendisi bu konuda çok özgün…

Gezegen Mehmet: Takip ediyor mu ?

Metin Hara: Ne yazık ki burada yapılan, gerçeği yansıtmayan durumlardan  çok çok üzgün…

Gezegen Mehmet: Haberdar ve çok üzülüyor…..

Metin Hara: Ne olursa  olsun bu ülke benim doğduğum ve büyüdüğüm ülke…  Ve ben  onun bu şekilde hissetmesini istemiyorum. Ama ne yazık ki biz burada bu yayının süresine sığmayacak, insanlara yansıtmadığımız çok haksızlıklara uğradık. Uğramaya da devam ediyoruz. Ama ne olursa olsun ben Türk halkının ; büyüdüğüm yeşerdiğim, insanlarda destek gördüğüm, seminerlerde hayatımı paylaştığım insanların gerçekte gönlünün ne olduğunu biliyorum. Tabi ki de bu ilişki sansasyonel bir değer taşıdığı için farklı mecralarda farklı iddialar da sansasyon yaratma çabası oldu.

Gezegen Mehmet: Seni benim tanıdığım gibi kimse tanımıyor.  Senin seminerlerde verdiğini, şirketlerin özel gecelerinde  toplantılara katıldığını, kitapların olduğunu… Yani seni sadece Adriana Lima ile  aşk yaşayan adam olarak  tanıyorlar. Tanımadıkları için belki de önyargılı oluyorlar galiba…

Metin Hara: Kesinlikle öyle… Bu da benim adıma üzücü… Çünkü aslında benim kitaplarım ciddi satış rakamlarına ulaşmış, yaklaşım elli altmış bin kişiye bire bir   seminer vermiş, çok fazla kendini anlatmış bir insanım… Kitaplarda şuan üçüz elli binlerde…

Gezegen Mehmet: Peki tanıyanlar mı daha çok eleştiriyor ve ya bu analizleri yapıyor yoksa tanımayanlar mı ?

Metin Hara: Beni tanıyan insanlar benim nasıl laflar edip etmeyeceğimi  bilen insanlardır..

Gezegen Mehmet:  Aslında, o zaman toparlayalım…  Tanımayanlardan çok tanıyanlar  saldırıyorlar…

Metin Hara:  Tam tersi aslında... Çünkü beni tanıyanlar benim o lafları etmeyeceğimi, aslında bunun daha medya içerisinde çıkan şeyler olduğunu çok çok iyi biliyorlar. Çünkü benim kadına bakışım, insana bakışım, ilişkiye bakışımın, aşka bakışımın  nasıl söylemlere neden olabileceğini  biliyorlar. Ama şöyle söyleyeyim. Belki yüzlerce kez ayrıldılar dendi, televizyon programı yapacak dendi, yok kitap tanıtımı yapacak.. Şimdi bu benim “İyiliğin Hareket  Hali” ve    Bilim Hali kitaplarımın lansmanı iki gün önce yapıldı ama Adriana oraya gelemedi. Otelde beni  bekledi. Çünkü oraya gelmesi odağı kaydıracak ve bizi üzecekti.   Biz isterdik ki birlikte Kapadokya’yı gezelim. İsterdik ki rahat rahat Sultanahmet’i gezelim. Türkiye’yi anlatalım. Sadece yemekleri anlatmayalım isterdim. İnanıyorum ki ileriki günlerde  insanların ilgisi de normalleşecek.  Bizde rahatlıkla herkese kucaklaşarak, fotoğraf çektirerek, güzel güzel ilişkimizi yaşayacağız.

Gezegen Mehmet: Şimdi Türkiye’de  ne zaman belli bir noktaya geliriz, hep söylediğimiz bir şey var.. Avrupa’da böyle bir şey, gelişmiş ülkelerde böyle bir şey yok… Kimse kimseye ne iş yaptığını sormaz .Doğru mu?

Metin Hara: Doğru….

Gezegen Mehmet: Biz tanıştığımız insanlara ne iş yaptığını sorarız.. Ne iş yapıyorsun ? Adamın maaşını hesaplarız, maaşından araba markasını, araba markasından evini, zenginliğini hesaplarız. Ona göre muamele yaparız. Ne yazık ki böyle kötü bir huyumuz var. Avrupa da böyle bir şey yoktur. Diye düşünüyorum. Ne iş yapıyorsun diye sormak ayıptır.

Metin Hara:  Şimdi zaten insanların televizyonda gördüğü kişiyle ben birlikte değilim ki… Ben özel hayatımda  güzünün içine baktığım, birlikte  güzel anlar yaşadığım, çocuklarını sevdiğim son derece değerli bir insan var. Onun bu hassasiyet içerisinde  kırılıyor olması bizi de çok üzüyor. Bakın şöyle söyleyeyim Gezegen…. Bir sürü hikaye yazıldı, bir sürü senaryo yazıldı. Kimse de şunu demedi; “ Bu ikisi yan yana aşıklar herhâlde…” Yani ben iki insanı yan yana görsem ilk düşüneceğim şey;  aşık olmuşlar  yan yanalar derim.  Bizim zihnimiz ne ara bu kadar komplo teorisi üretmeye başladı? Düşünüp baktığımızda sekiz ayda da  hiçbir şey doğru çıkmadı. Biz de nasıl insanların aşklarına karışmıyorsak onlara sahip çıkmaya çalışıyorsak bana göre de bu değerli bir şey…  Ben kimseye kırgın da değilim .. Olacaktır değişik düşünceler.. Bu ülkede her şeyin eleştirildiği, her şeyinde alkışlandığı  kesimler var… Ama yine de doğruyu bilmek azından gönül yolunda hakikati bilmek değerlidir diye düşünüyorum.

Gezegen Mehmet: Peki Düğününde ne zaman oynayacağız ? Düğün planı var mı evlilik planı var mı ?


Metin Hara:   Yine onlarda gerçek haberler değil… Sürekli bir  ayrılıyorlar  bir evlendiriyorlar… Bizde şaşırdık, biz de bu kadar hızlı ilerlemiyoruz. Benim şuan söyleyebileceğim  biz şuan aşığız, çok da keyifliyiz, çok da güzel anları paylaşıyoruz. İlişki içerisinde adımlar adımları doğurur.


Gezegen Mehmet:  Bu soruda aslında bizim geleneklerimizden gelen bir soru. İki kişiyi yan yana gördüğümüzde  hiç bizi ilgilendirmese bile ne zaman evleniyorsunuz diye sorarız. Evlendikleri zaman ne zaman çocuk yapıyorsunuz  diye sorarız. Metin’im buraya bir nokta değil virgül koyalım. Zaman zaman buraya gel, insanlığı  konuşalım, iyiliği konuşalım., mutluluğu konuşalım. Herkesin buna ihtiyacı var.

Metin Hara: Ben bütün dinleyicilerimize hem dostum Gezegen’e çok teşekkür ediyorum. Çünkü samimiyetle kendimi aktarabileceğim , güvendiğim bir yerdeyim..  Açık açık her şeyi anlatmaya çalıştım. Benim adıma şu önemli; Dinleyen herkes dünyanın böyle olmasından sorumlu olduğu kadar  dünyanın değişmesiyle de sorumlu… Her birimiz kalbimizin  bu yükü ile yaşıyoruz. Ne olursa olsun ben iyilik kazanacak diyorum. Ve.. Türk halkı buna değer diyorum…

 

Etiketler: 0

Abone Ol :