Melih Görgün: "Yeni Şarkım ‘Hasret’ '14 Bahar'ın Ruhunu Taşıyor"

Yeni şarkısı “Hasret” ile müzikseverlerle buluşan Melih Görgün, ile kralmuzik.com.tr olarak keyifli bir röportaj gerçekleştidik. Başarılı sanatçı ile yeni şarkısını, müzik dünyasını ve gelecek projelerini konuştuk.

İlk olarak “Hasret” isimli yeni şarkınızın hikâyesini dinleyelim sizden…

Normalde bütün şarkılarımın söz ve müziği bana ait olur ama bu, sevgili Alper Arundar’ın şarkısı. Kendisi zaten çok bilinen, güçlü eserlere imza atan bir bestecidir. Bir gün beni arayıp “Senin için bir şarkı yaptım, hediyem olsun” dedi. Böylece Hasretin yolculuğu başladı. Aslında sırada bekleyen birçok şarkım vardı ama bu şarkıyı dinlediğim anda çok beğendim. Dilimden düşmedi. Aranje, klip derken yaklaşık 2–3 ay içinde prodüksiyonu tamamladık ve ortaya çok güzel bir iş çıktı.

“Hasret” bize ne anlatıyor? Hangi duyguları barındırıyor?

Aslında 14 Bahar ile çok paralel duygular taşıyor. Hatta Instagram’da “Artık hasret bütün kalplerde” diye paylaşmıştım. Çünkü çok kısa sürede çok sevildi, çok dinlendi. Şarkı bizim duygularımızı çok iyi yansıttı, buna çok mutluyum.

Hem işin mutfağında olmak hem de sahnede olmak zor olmalı. Şarkı seçerken zorlanıyor musunuz?

Zorlanmam duygusal bağla ilgili aslında... Bir şarkı duygusal anlamda bana hitap ediyorsa tamamdır.

Bu şarkıyı ilk dinlediğinizde ne hissettiniz?

Stüdyodaydım, başka bir işle ilgileniyordum. Sanıyorum bir belgesel müziği hazırlıyordum. Çıkmama birkaç dakika kala şarkı geldi. Yerime oturup kaldım, 4–5 kez arka arkaya dinledim. Zaten geldiği anda ezberledim.

Klipten de bahsedelim…

Klip çok güzel oldu. Sevgili kardeşim Özgür çekti. Özgür Görgün ve Erdal Kaç birlikte çalıştı. Klipte yapay zekâ teknolojisini de yoğun olarak kullandık. Düzenlemeyi Fırat Özbaylar yaptı. Herkesin içine sinen bir iş ortaya çıktı. Şarkıya uygun bir sonbahar-kış atmosferi oluştu.

Güzel bir haber aldık, detayları sizden dinleyelim.

Uzun süredir üniversitede hocalığa devam ediyorum. Şimdi profesörlüğüm yaklaştı. Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde akademik kariyerimi hiç ara vermeden sürdürdüm. Doçentliğimi de aynı alanda almıştım. Akademiyi ve müziği birlikte götürdüm.

Bana sık sık sorulan bir şey var: 14 Bahar çok sevildi ama arada uzun bir zaman oldu. O süreçte akademik çalışmalar, müzikler, belgesel projeleri ve oyunculukla ilgilendim. Bu işlerin içinin dolması için zamana ihtiyaç vardı. Doğru zamanda geri döndüğümü düşünüyorum.

Harbiye’de Mert Demir ile yaşanan keyifli o anlar çok konuşuldu… Siz neler hissettiniz?

Evet, 14 Baharı Harbiye’de Mert ile birlikte söyledik. Ortalık yıkıldı. Farklı kuşaklar hep bir ağızdan söyledi. Instagram’da biri “Hocam iki kuşağı hallettiniz, sırada Z kuşağı var” diye yazmıştı; onu da paylaşacağım.

Sahnede kendi şarkınızı duymak size ne hissettiriyor?

Her seferinde çok güzel. Her defasında ilk kez duyuyormuşum gibi heyecanlanıyorum. Tarifsiz bir duygu.

Bu tarz şarkıları sizden isteyen oluyor mu?

Evet, oluyor. Birisi güzel söylüyorsa ne mutlu bana. Daha çok insanın söylemesini isterim.

Müzik sektöründe dijitalleşme ve yapay zekâ çok hızlandı. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bence fırsatlarından faydalanmak lazım. Yeniliklere açık olup değişime ayak uydurmak gerekiyor. Doğru kullanıldığında işimizi iyileştiriyor.

Peki tehlike oluşturuyor mu?

Her şey dozuyla ilgilidir. Zehir bile dozuna bağlıdır. Çok kullanırsanız zarar verir, az kullanırsanız fayda sağlar. Yapay zekâ da öyle. Dozu iyi ayarlamak lazım.

Son dönemde “pop müzik bitiyor, yerini rap aldı” yorumları var. Ne düşünüyorsunuz?

Popüler kültür sürekli değişiyor. Bugün rap revaçta olabilir; bu doğal bir dönüşüm. Hiçbiri birinden daha iyi ya da kötü değil, sadece farklı. Toplum, nesiller, zevkler değişiyor. Sanatta büyük kıyaslamalar yapmak doğru değil. Farklılığı görmek lazım.

Genç müzisyenlere kalıcı işler için ne tavsiye edersiniz?

Sabır. Çünkü bu işte vazgeçmek çok kolay.