Burcu Güneş, Müzik Çalışmalarından Özel Hayatına Serhat Tekin’in Sorularını Yanıtladı!

Abone Ol :

Burcu Güneş, Müzik Çalışmalarından Özel Hayatına Serhat Tekin’in Sorularını Yanıtladı!

Burcu Güneş, müzik çalışmalarından özel hayatına Serhat Tekin’in sorularını yanıtladı

Geçtiğimiz günlerde yeni şarkısı “Sen Ve Ben”i çıkaran Burcu Güneş ile Serhat Tekin müzik dünyasından özel hayatına, hakkında merak edilenlerden yeni projelerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

Nisan ayında Spotify Equal elçisi oldun. Bir kadın şarkıcı olarak geriye dönüp baktığında müzik kariyerinde seni en çok zorlayan şey ne oldu? 

Benim en zorlandığım şey güvendiğim insanların, yardım ettiğim ve en çok yanımda durması gereken sözleşmeli ortaklarımın arkamdan vurması olmuştu. Piyasadan soğutan, “ Hiç müzik yapmasam da gidip bir sayfiye yerinde yaşasam, tekrar İzmir’e dönsem orada şarkı söylesem daha huzurlu bir hayatım olurdu.” dediğim günler oldu. Projelerimin başka şarkıcılara anlatılması, dinletilmesi, anlattığım kliplerin, pr ve imaj çalışmalarının başkalarına uygulanması, bazı işlerin engellenmeye çalışılması gibi çok fazla şeyle karşılaştım.

Müziğin şu an evrildiği hale Burcu Güneş kendini nasıl adapte etti? “Benim Yolum” albümün geçen yılın en ses getiren projelerinden biriydi. 

“ Anıları Yak ” ile birlikte listeleri alt üst ettin. Radyolarda en çok çalınan şarkıların hala başında geliyor. Şimdi de “ Sen Ve Ben “ şarkınla karşımızdasın. Şarkıyı sevenlerin yanında “ Keşke eski Burcu Güneş şarkıları gibi şeyler çıkarsan” diyenler de var. 

İnsanların yeniliğe ve değişime adapte olması gerekiyor. Ben yeniliğe adapte olmazsam gelişemem. Değişime açık, her zaman kendini yenileyen bir ruhum var. Yeni soundları denememin ve hoşuma gitmesinin sebebi de bu. 

Ben hep farklı olanı denedim. Bilmeyenler bir diskografimi incelesin. Türkiye’de ilk elektronik soundları uygulayan, macintosh bilgisayarlarla sahneye çıkan bendim. Arkamdan Tarkan geldi. Sahnemde ilk kez elektronik soundlarla akustiği karıştırarak uyguladım. Son yıllarda popüler olan bir çok soundu benim yıllar evvel albümlerimde yaptığımı zaten araştıranlar görecektir.Her zaman risk alabildim. Öncü oldum. Türk Sanat Müziği coverı okumadım mı? 20. Yılıma özel ; Türkü albümü yayınlamadım mı? Tüm dünyada en önemli platformlarda banner olan bir albüme imza attım. “Anadolu’nun Güneş’i” benim için bir gurur kaynağıdır. Sesim her tarza uyuyor.

Neden yeni soundları da denemeyeyim ki? 

Bizlerin hep aynı kalmasını bekleyen ve isteyenler , değişimden hoşlanmayanlar aslında kendi hayatlarında bir şeyleri değiştirmekten korktukları için senin değişiminden ve gelişiminden hoşlanmıyor. Tabii sonuç da önemli.

Ben güzel sonuçlar elde ediyorum, oldukça da başarılı oluyorum tüm yenilenmelerimde ve değişimlerimde. Kendi neslimden son soundları deneyerek bu sonuca ulaşan ilk kişi olduğumu söylüyorlar.  

Sen ülkemizden kimleri beğeniyorsun kadın şarkıcılardan?

Ses olarak son yıllarda kadın şarkıcılardan beni etkileyen Simge var mesela. Onu dinlerken kalbime dokunan, puslu bir ses rengi var. 

Sena Şener’in özel besteleri var, yorumlarken de her duyguyu yaşattığı için ayrıca seviyorum.

Zeynep Bastık’ın akıcı sadeliğini, rahat yorumunu seviyorum. Daha yenilerden de var, ilk aklıma gelenleri söyledim. 

Kadın şarkıcılar arasında birlik beraberlik var mı yoksa soğuk bir savaş mı mevcut?

Bizim sektörde insanlar bir araya gelmekten korkuyor. Bir araya geldikten 2 gün sonra birbirinin kuyusunu kazmalar ve bunun magazinel sonuçları sanırım gerçekten birbiriyle anlaşabilecek kişilerin yan yana gelmesini engelliyor. Zamanında dostluk arkadaşlık kuranların öyle kavgalarına şahit olmuştuk ki. Herkes paranoyaklaştı. Ben tüm bunların aksine kendi adıma her zaman birlikten yanayım. 

Kadın şarkıcılar, iyi bir kadın ruhu gibi kapsayıcı ve kucaklayıcı sevgi dolu olsalar, bir araya gelseler harika tablolar, güzellikler oluşurdu.

Toplumların birlik ve dirliğini kadınlar belirler. 

Egoların kırılması ve bir araya gelinmesinden yanayım. Bu buluşmaya dair alt yapı çalışmalarım var, inşallah önümüzdeki günlerde bu anlamda özel işler duyacaksınız.

Geçmişten günümüze müzik dünyasına baktığında eleştirilerin neler?

Uzun vadede bir sanatçının hayatına katkıda bulunmaya çalışmayanlar, sadece kendi çıkarları peşinde koşanlar yüzünden bu piyasa harcandı. Pop sektörü de , sanatçılar da, yeni gelecek gençlerin umudu da harcandı. Her şey basit, çok ucuz ve kolay hale geldi. Parası olan veya kafası oyuna iyi çalışan herkes albüm ve şarkı yapabildi. Yeteneğe bakılmadı. Son yıllarda farkındaysan iş sanat ve müzikle de yürümemeye başladı. Ama bir başka tarafta bunun tam zıttı gençler ortaya çıktı. Şarkıları viral oldu, çok izlendi ve dinlendiler. Onların patlaması beni çok mutlu etti, tüm denge değişti şu anda. 

Kariyerinde geri çevirdiğin sonra “keşke” dediğin teklifler oldu mu? “Kabul etsem şimdi başka yerlerde olurdum” dediğin neler var?

Uyum sağladığım şeyler de oldu insanca olana. 

Akla mantığa yatkınsa “ Şu programa çıkalım” , “Şöyle yapalım daha iyi olur” denildiğinde farklı bakış açılarına göre esnediğim , normal şartlarda asla çıkmayacağım programlara hatır için çıktığım oldu mesela. Soruna gelecek olursak “ Şunu yapsam çok başka yerlerde olurdum.” dediğim durumlar tabii ki oldu. Ama ben o insan değilim. Güzelsin, gençsin, iddialısın, gel şunu da söyle yapalım diyenler. Geldiğim günden beri İstanbul’a neler geldi geçti başımdan. Kimler peşimden koşturdu. Ne sen sor ne ben söyleyeyim. Şimdi burada bunları anlatmaya gerek yok ama ben o değilim işte. 

Ben başka bir kadınım. Benim yolum farklı.

24-04/12/unknown-1.jpeg

Hiç değişmiyorsun nedir bunun sırrı?

En başta özümle, ruhumla bütünleşen biriyim. Küllerinden doğan, bir zümrüdü anka kuşu olmanın ne olduğunu çok kez deneyimlemiş bir kadınım hayatımda. Genç ve fresh kalmamın sebebi de sanırım hayata bakış açım. Genetik olarak da avantajım var. Soyumdaki tüm insanlar hep ciltleri ile anılırmış. Kendime bakmayı seviyorum. Sağlıklı yaşam konusunda çok fazla bilgiye sahibim, çok da severim bunları, arkadaşlarımı bile öyle seçerim. Hep doğal yöntemler uygulayarak iyi olmaya çalışırım. Sahneden indikten sonra mutlaka makyajımı silip, cildimi temizler ve nemlendiririm. Suyumu içerim, sporumu yaparım. Ağır makyajlar yapmıyorum. Cildimi hafif ürünlerle destekliyorum. Her konuda sadeleştim. Dengeli bir yaşam kurmaya çalışıyorum. Bir dönem çok yoğunsam bir dönem dinleniyorum. O dönem kendime zaman ayırıyor, neye ihtiyacım varsa onu yapmaya , hayatı koklamaya çalışıyorum.

Hiç estetiğin var mı?

Hayır hiç estetiğim yok. Sadece oyuncuların uyguladığı o hafif botokslardan yaptırıyorum. Bunun haricinde cilt ve saç bakımlarıma çok düzenli gidiyorum. Her şeyde en doğalını kullanmaktan yanayım. Bu ara yeniden transformal nefes çalışmaları yapıyorum. Kendime ve psikolojime iyi gelecek ne varsa onları araştırıyorum.

İlerleyen zamanlarda yaş ilerleyince yaptırır mısın radikal şeyler kendine?

Mümkün olduğunca doğaldan yana olurum. Kişinin kendinden uzaklaştığı, yüzünde artık ona ait olmayan başka bir insan gibi, garip gergin bir ifade başlıyor ya, işte ondan sonrası kötü oluyor. Bütün ünlüler bence buna çok dikkat etmek zorunda. Kendinle çok oynamaya başladığın zaman auran da kayboluyor. Seni insanların sevmesinin, yakın bulmalarının bir sebebi var, bu algıyı yok etmemen lazım. Doğal akışında ve güzel yaş almayı kabullenmek lazım. Bu işi de ehliyle ve profesyonelce yapmak gerekiyor.

Ülkemizde sanat camiasında yapılan estetikleri beğeniyor musun?

Bizde estetik de, estetikle ilgili dengesizlikler de çok fazla. Dozunda ve doğru kişiye emanet edilmiş işler güzel elbette ama çok radikal hareketler kritik sonuçlar doğuruyor. 

Her şeyin dengeli ve dozunda yapılması gerektiğini düşünüyorum. Asıl eleştirim yapılan işlem ve ameliyatların sosyal medyadan gösterilmesi. Bizim hayat amacımız yaptırdığımız estetikleri topluma göstermek değil. Bizim işimiz halka dokunan, insanlara faydalı olmak amacıyla üretimler yapmak arkadaşlar. Şu sosyal medyayı neden böyle bir konuda vitrin olmak için kullanıyorsunuz ki? Neden yaptırdığınız estetikleri gösterme ihtiyacı duyuyorsunuz ?

Bugün senle bu röportajı yaparken güneş tutulması gerçekleşiyor. Astroloji ile aran nasıl? İşini ona göre ayarlayar mısın? Şu günün albüm çıksın, bugün konser olmasın gibi şeylerin var mıdır?

Evet olduğu zamanlar oldu. Mesele zamanında “Anadolu’nun Güneşi” albümünü Başak dolunayında çıkarmıştım. Astrolojiye bir ilim olarak bakıyorum. 20 yıldır ilgilenirim. Öner Döşer çok sevdiğim değerli bir astrologtur.

24-04/12/unknown-kopyasi.jpeg

Prodüktörüm Samsun Demir “ Burcu’cuğum hadi astrologlarına bir sor da albüm çıkışını ona göre belirleyelim” diye takılır bana. ( Gülüyor) Bunun yanında elbette astrolojik açıdan  bir durumun kapasiteni görebiliyorsun ama bazen istediğin kadar plan program yap, kadersel düzlemde en güzel projeyi başka bir tarihte çıkarman veya gerçekleştirmek varsa, ki iç sesin ve akış çoğu zaman zaten bunu sana söylüyor. Astrolojiyi takip ediyorum ama kalbimin sesini daha çok dinliyorum.

“Sen Ve Ben” şarkından sonra sırada bekleyen neler var?

Belirli bir plan üzerinde yürümüyorum. Yüreğim neye atarsa onu çıkaracağım. Kendi şarkılarım var ama dışarıdan bir şarkı gelir ve ona yükselirsem onu da çıkarabilirim. Sürekli faaliyet halinde olmak ve daha sık üretmek derdindeyim. 2-3 ayda bir olabilir. Daha dönemsel düşünüyorum. Hep yeni ve daha güzel hayallerdeyim.

RÖPORTAJ : SERHAT TEKİN

 

Etiketler:

Abone Ol :