Seher Çelik ile Çok Özel!

Abone Ol :

Seher Çelik ile Çok Özel!

"Hayat" isimli single çalışmasını müzikseverlerin beğenisine sunan Seher Çelik ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Öncelikle ‘Hayat’ isimli single çalışmanız hayırlı olsun. Çok özel bir Şehrazat şarkısı... Şarkının sizinle buluşma hikayesini bizimle paylaşır mısınız?

Şehrazat gibi bir duayenin şarkısını yorumlamanın gururu tarifsiz. O yüce gönüle koca bir evreni sığdıran kadın, koskoca hayatı da 4 dakikaya sığdırmış! Hem de öyle bir sığdırmış ki, her dizesi hakikatin sadelikteki derinlikte olduğunu haykıran bir destan!

Şehrazat Hanım’ı ilk ziyaretimde bana dinlettikleri ilk şarkı ‘Hayat’tı. Baştan sona şaşkınlık ve hüzün karışımı duygularla dinlediğim şarkısında, “Hayat! Benim sana değil, senin bana borcun var!” diyordu Şehrazat. Belki inanmayacaksınız ama binlerce kez kurmuştum bu cümleyi. Kavgamın, emeğimin, hüsranımın yıllar yılı isyan nidasıydı bu söz. Mıknatıs gibi çekmişim şarkıyı… Bir şarkıda kendinize rastlarsanız, ona inanmak zorundasınız. Ben de öyle yaptım. Gerisinin bir önemi yoktu. ‘Hayat’ ile selamlamalıydım müzikseverleri. Başka da bir şarkı olamazd

‘Hayat’ın stüdyo aşaması nasıl geçti? Stüdyo aşamaları stresli zamanlardır. Siz bu dönemde neler yaşadınız?

Şarkının stüdyo aşaması çok uzun soluklu olmasına rağmen bir an bile stres yaşamadım; aksine zevk aldım. Çünkü A’dan Z’ye en kıymetli müzisyenlerin eşlik ettiği bir projeydi. Bayrak Records bir okul. Bildiklerime çok fazla yeni ekledim. Arkama yaslanıp olan biteni gözlemlemek dahi eğitiyordu. Değerli müzik prodüktörüm Erhan BAYRAK son derece titiz ve disiplinli bir insan. Beni tanıyan herkes uzun yıllardır onunla çalışmayı hayal ettiğimi bilir. Sonunda öyle bir şarkıda buluştuk ki, adeta bir sanat eseri çıkardı ortaya! Bazen yalnızca şarkının playback’ini dinlediğimi itiraf etmeliyi. Keşke Onno TUNÇ da dinleyebilseydi.

 Bazı şarkıları söylemek yetmez. Bazılarını anlatmak zorunda kalırsınız. Bunun için de okulda öğrendiğiniz bilgiler yeterli gelmeyebilir. Hayatı anlatmak kolay değil! Şarkının söz ve müzik karakteri itibariyle, 90’ları yaşamış, o ruhu, o rüzgarı tanıyan biri ile aynı havayı teneffüs etmek gerekebilir. O nedenle hoca olduğum halde vokal koçu ile çalıştım. Çünkü bu mesleğe saygı duyuyorum. Vokal koçum Cihan OKAN büyük bir üstat. Çok keyifli ve bilgilendirici bir yolculuktu. Hayat’ın ruhunu verebildiysem, bunu ona borçluyum.

 20-12/23/sc44139-copy.jpg

“Hayat” isimli şarkınız  kadar, klibi de dikkatleri çekiyor. Klibin senaryo fikri nasıl ortaya çıktı, çekimler nasıl geçti?

Klibimizin yönetmen koltuğunda son dönemlerde oldukça başarılı işlere imza atan Ecem GÜNDOĞDU oturuyor. Görüntü yönetmenliğini Veli KUZLU’nun üstlendiği çalışmayı farklı kılan özellik, sürrealist tekniklerin ve imgelerin kullanılmış olması.

SVC Stüdyolarında gerçekleşen çekimler yaklaşık 10 saat sürdü. Yapımını Sun Film Production’un üstlendiği klibimizde 35 kişilik alanında en yeterli profesyonellerden oluşan bir ekiple çalıştık.

Sevgili Ecem çok yaratıcı bir yönetmen. Aynı zamanda sanatçının dünyasına ve beklentisine de saygı duyuyor. O nedenle birlikte oturup, hayatı nasıl anlatırız diye düşündük…

Şarkımızı yalnızca bir aşk öyküsüyle sınırlandıramayız. ‘Hayat’ yaşamın içindeki tüm renkleri kapsayan, evreni büyük bir şarkı. Buradan yola çıkarak, hayatın içindeki o kaosu ve koşuşturma halini bilinçaltımıza göre resimleştirdik ve sürreal bir anlayışla aktarmaya çalıştık. Tüm bunlar 4 farklı set-up’ta işlendi. Son set-up hayatın içindeki koşturma ve kaosu yansıtıyordu. Genel olarak ışık oyunlarıyla görseller zenginleştirildi. Benim için inanılmaz keyifli ve öğretici bir deneyimdi. 

 Yorumcu kimliğinizin dışında birçok alanda da faaliyet gösteriyorsunuz. Akademisyen, koro şefi, söz yazarı ve besteci kimlikleriniz var... Biraz da bunlardan bahsedelim mi?

2008-2014 yılları arasında Haliç Üniversitesi Konservatuvarı’nda THM Repertuar & Üslup ve Ses eğitimi dersleri verdim. 2016 yılından bu yana T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Devlet THM Korosu’nda Ses Sanatçısıyım. Aynı zamanda Yeditepe Üniversitesi’nde kendi kurmuş olduğum ‘Yeditepe Üniversitesi Dünya Müzikleri Topluluğu’nun genel sanat yönetmeni ve koro şefiyim. Geleneksel Türk Müziği ( halk, sanat ve tasavvuf müziği ) ve Türk pop müziği tarzlarında söz ve beste çalışmalarım mevcut. Bunlardan bazıları çeşitli projelerde seslendirildi.

20-12/23/sc43810-copy.jpg

Pandemi nedeniyle dünya olarak zor bir süreçten geçtiğimiz zamanlar… Hele ki bir müzisyen için daha zor… Ama siz de bu süreçte müzik susmasın, diyerek üreten sanatçılarımızdansınız… Bu durumla ilgili neler söylemek istersiniz?

Tüm dünyanın ve ülkemizin içinden geçtiği pandemi döneminde nice kayıplar yaşandı. İnsanlık hastalık ve sefaletle baş başa. Çok üzücü elbet ve her alanda üretime kalıcı hasarlar vermeye devam ediyor. Ben bu gerçeğe teslim olmamaktan yanayım. Şartlar ne olursa olsun üretim durmamalı. İnsan ruhunu besleyen müziktir. Müzik susarsa, ruhlar yorulur ve ilhamını yitirir. O nedenle asıl şu günlerde müziği son ses duymalıyız!

Prof. Dr. İsmail Koçak, Türk pop müziğinde gırtlağın davranışını tespit etmek için, performans sırasında  ses tellerinizin endoskopi görüntülerini kaydetti. Bu teklif size nasıl geldi? Detaylarını  bizimle paylaşır mısınız?

Prof. Dr. İsmail Koçak Hocam ile tanışıklığımız 2005-2007 yılları arasında birlikte çalıştığımız yüksek lisans tez dönemime dayanıyor. O dönem insan gırtlağının performans sırasındaki endoskopi görüntüleri kaydedilmiş ve görüntüler nota ile izlenmişti. Çok ilginç ve verimli bir araştırmaydı. İş yaşamımın her evresinde bu çalışmanın ekmeğini yedim. Bugün ‘Hayat’ şarkısında dahi böyle oldu ve sektörde büyük yankı uyandırdı.

İsmail Hocam ile bağım hiçbir zaman kopmadı. Zaman zaman kendisinden terapi aldım. Zaman zaman birlikte bilimsel çalışmalar yaptık.

Şimdiye kadar farklı müzik türlerinde gırtlağın davranışını tespit etmek için birçok isimle çalışmıştık. Aynı yöntemin benim üzerimde denemesi çok ilginç ve heyecan vericiydi.

20-12/23/00f613fa-894d-402c-89f8-9388fb7cec03.jpg

Ve.... Son olarak gelecek planlarınız ve projeleriniz arasında neler var?

‘Hayat’ bana hayat verdi… Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum. Bu enerjimin tamamını yeni yeni projelere ayırmak ve ‘iyi müzik yapma’ anlayışına hizmet etmek istiyorum. 2. projede sürpriz bir cover ile gelmeyi planlıyorum.

Genç yeteneklere mesajınız nedir?

Asla vazgeçmesinler. Kimse onlara inanmasa da, kendilerine inansınlar ve en önemlisi kendilerinden başka hiç kimseye güvenmesinler! Beklenti üretimin en büyük düşmanı! Beklentiyle yaşayan insan üretemez. Üretemeyen insan çaresiz kalır. Asıl yolda kalış budur. O nedenle ‘hayattan değil, kendinden beklemeli insan!’ Sürekli yolda kalma hüsranından muaf yaşamak bununla mümkün.

Deniz RÜYA SARI

 

 

Etiketler: özelröportaj

Abone Ol :